IMF Uyardı: Küresel Kamu Borcu 2030’da GSYİH’nin %100’üne Yaklaşacak!

Uluslararası Para Fonu (IMF), 2025 yılı Nisan ayında yayımladığı son “Mali İzleme Raporu”nda, küresel kamu borcunun pandemi dönemindeki seviyeleri aşarak 2030 yılına kadar dünya gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYİH) %100’üne yaklaşacağını öngördü. Bu artışın başlıca nedenleri arasında ABD’nin uygulamaya koyduğu yeni gümrük tarifeleri, yavaşlayan ekonomik büyüme ve artan ticaret gerilimleri yer alıyor .​

📈 Borç Seviyeleri ve Gelecek Projeksiyonları

• 2025 Tahmini: Küresel kamu borcunun 2025 yılında GSYİH’nin %95,1’ine ulaşması bekleniyor.
• 2030 Öngörüsü: Mevcut eğilimlerin devam etmesi halinde, bu oranın 2030’da %99,6’ya çıkacağı tahmin ediliyor.
• Kötümser Senaryo: Şiddetli ekonomik şoklar durumunda, küresel borç seviyesinin 2027’ye kadar GSYİH’nin %117’sine ulaşabileceği belirtiliyor .​

Bu rakamlar, 2020 yılında COVID-19 salgını sırasında görülen %98,9’luk zirve seviyesini aşarak, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en yüksek borç oranlarına işaret ediyor.​

💰 Artan Bütçe Açıkları ve Harcama Baskıları

IMF, 2025 yılında küresel bütçe açıklarının GSYİH’nin ortalama %5,1’i seviyesinde olacağını öngörüyor. Bu artışın temel nedenleri arasında:​

• Yükselen savunma harcamaları
• Artan sosyal destek talepleri
• Yükselen borçlanma maliyetleri
• ABD’nin yeni gümrük tarifeleri ve buna karşılık gelen misilleme önlemleri​

IMF, bu faktörlerin hükümet bütçeleri üzerinde ek baskı oluşturduğunu ve mali sürdürülebilirliği tehdit ettiğini belirtiyor .​

🛡️ IMF’nin Politika Önerileri

IMF, ülkelerin mali dayanıklılıklarını artırmak için şu adımları atmalarını öneriyor:​

• Mali Konsolidasyon: Harcamaların kontrol altına alınması ve gelir artırıcı önlemlerle bütçe açıklarının azaltılması.
• Yapısal Reformlar: Ekonomik büyümeyi destekleyecek reformların hayata geçirilmesi.
• Borç Yönetimi: Borçların sürdürülebilir seviyelerde tutulması için etkin borç yönetimi stratejilerinin uygulanması.​

IMF, özellikle büyük ekonomilerin bu adımları atmasının, küresel ekonomik istikrar için kritik öneme sahip olduğunu vurguluyor .​